Stefan Zweig, yüzyillarca unutulmus bir adam olarak kalan Castellio'nun sahsinda hosgörüye karsi hosgörüsüzlük, özgürlüge karsi vesayet, hümanizme karsi bagnazlik, bireycilige karsi mekaniklesme, vicdana karsi siddet sorunlarini ustalikla ele alarak ortaya unutulmaz bir yapit çikariyor.
Satranç Protestanlarin Katolik Kilisesi'ne karsi giristikleri mücadelede düsünce ve inanç özgürlügünü atesli biçimde savunan Calvin, Cenevre'de iktidari ele geçirince bir din devleti sistemi kurar. Bir diktatöre dönüsüp toplumu kendi belirledigi kalibin içine hapseder:
Insanlarin yakildigi, iskence gördügü, herkesin birbirini ihbar ettigi baskici bir ortam söz konusudur artik. Döneminin önde gelen bilginlerinden Sebastian Castellio, Calvin'in kendi görüslerine aykiri fikirleri savundugu gerekçesiyle Servet adinda bir baska bilgini din adina yaktirmasiyla kimsenin söylemeye cesaret edemedigini söyler:
Bir insani öldürmek asla bir ögretiyi savunmak degildir, bilakis: Bir insani öldürmektir.Böylece Castellio ve Calvin arasindaki amansiz mücadele çaglari asan bir boyut kazanir...
Castellio Calvin'e Karsi, zorbaliga karsi tek basina ayakta duran bir vicdanin çarpici mücadelesi... Castellio hakkinda hiçbir sey bilmiyordum, onunla tanismis olmaktan gerçekten mutluyum ve geçmis zamandan bir dost edinmis durumdayim.
Thomas Mann
Güvenli Ödeme
Hızlı Teslimat
Kolay İade