Eğitim Ve İdeoloji

Imam-Hatip okullari, egitimde basörtüsü, Kur’an kurslari, zorunlu/istege bagli din dersleri, dini müfredat, ahlak egitimi vb.; tüm bunlar Türkiye’de devletin uyguladigi din politikalarinin egitim üzerinde dogrudan etkilenen boyutlari olmustur. Çünkü Türkiye’de laik karakterde yapilanan modern devlet gelenegi, bir yandan din gibi önemli bir kurumun desteginden mahrum kalmamak için kendine göre bir din kurumu olustururken öte yandan devlet-disi kesimlerin din tanimlarina karsi mücadele etmektedir. Fakat günümüzde, devlet ile sivil dini kesimler arasindaki iliskiyi sadece klasik bir eksende kurup ona göre düsünmek de hatalidir. Dini kesimleri, eskiden oldugu gibi, modern hayatin tamamiyla disinda düsünmek de pek mümkün görünmemektedir. Artik bazi dini kesimler, geleneksel bir islami durus yerine, daha yeni yol ve yöntemlerle yollarina devam etmektedirler. Örnegin, Fetullah Gülen hareketi, klasik anlamda Kur’an kurslari, imam-Hatip okullari gibi konulardan ziyade kurdugu modern okullar, modern bilgi ve bilime verdigi önem, verdigi kaliteli egitim ve üniversite sinavlari ile Matematik-Fizik olimpiyatlarindaki basarili ögrencileriyle konusulmaktadir. Bu olgu, laik devletin kendine göre yaptigi din(ci ) tanimlarinin ötesinde ve seküler arayislarin ifadesi olarak ele alinabilir.